13 Mayıs 2010 Perşembe

Anarşi Hayat İçin Mücadeledir, Ölüm İçin Değil

ANARŞİ HAYAT İÇİN MÜCADELEDİR, ÖLÜM İÇİN DEĞİL
Aralık 2008'de, Alexandros Grigoropoulos'un öldürülmesini izleyen
olaylar sırasında,anarşist/anti otoriter hareket, medyanın "huzur,
düzen, güvenlik"ortamına geri dönüş şeklindeki faşist taleplerine "siz
dükkan camlarından sözediyorsunuz biz insan hayatlarından" diye cevap
verdi.
Ne menem  tehlikeli bir iki yüzlülük şimdi bazı insanlara, kaybedilen
hayatlardan ziyade bankadaki yangın söndürücülerin işlemediğinden söz
ettiriyor?ne menem orwelyen bir gerçeklik çarpıtmasıdır ki insanların
bu trajik olaydan sanki bir kısa devreymiş gibi bahis etmelerini
sağlıyor?

Bunun "güvenlik sarsılmasından" dem vuran Nato katillerinin
ikiyüzlülüğüne  benzediğini gerçekten göremiyor muyuz?

Çalışanlarına bankada kalmaları için şantaj yapan bir mega
kapitalistin apaçık sinisizminin ve haydutluğunun ölümler konusunda
kimseyi aklamadığını anlamıyor muyuz gerçekten?

Gerçekten, mücadele ettiğimiz canavarın taktiklerini kullanmanın
insanı bizzat ona benzettiğini anlamıyor muyuz?

Eğer anarşistler herhangi bir şey için mücadele ediyorlarsa, eğer
insanların uğruna mücadele etmelerine değen bir şey varsa o da Hayat,
Özgürlük ve Onurdur. Ölümün otoritesinin artık esamesinin okunmadığı
bir dünyadır.
6 mayıs'ta,Selanik hastane çalışanları sendikasının ve bir çok kitle
sendikasının çağrısıyla Selanik'in merkezinde gerçekleşen gösteride ön
sıralarda çoğu anarşist ve anti otoriter "bunlar cinayettir-kendimizi
kandırmayalım Vgenopoulos'un devleti işçileri öldürüyor"diye
bağırıyordular.Kuşkusuz bir çok kişye iyi gelen düşünceler bunlar.Ama
istedikleri şeyin içeriğini ve sonuçlarını tamamen kavrıyorlar mı
acaba?

5/5/2010 günü Marfin bankasında neler olduğunu tam olarak
bilmiyoruz.Ama trajik olay duyulduğunda çevremizden hiç kimse olayın
medyanın sunduğu gibi olmadığını söyleyebilecek durumda değildi. Ve bu
da trajiktir.

Çünkü eğer bizler bizzat pratiğimiz içinden,özellikle ve herşeyden
önce kendimize,bu gibi bir eylemin bizimle aynı politik mekanı
paylaşanlar için imkansız olduğunu açıkça belirtmiyorsak ölümcül
sorumsuzluk,deforme olmuş bir yaramazlık ya da bizzat kötülük sonucu
böyle trajedilerin gerçekleşmesinin yolunu açıyoruz demektir.

Genel bir ayaklanmada kontrolsüz durumlar ve ölümler olabilir; Los
Angeles'te oldu bu, Arjantin'de oldu. Ama kimse oralarda bu olayları
organize bir politik akıma yüklemeyi düşünmedi.

Marfin bankasındaki ölümlerin anarşiye yüklenmesi büyük sorumluluk
getiren bir şeydir.avantgard mantığa hoşgörü ve insan hayatına
aldırmazlığı kim görmezden gelebilir?istediğiniz kadar tecrübeli
anarşistlerin yıllardır bankaları yaktığını ve kimseye bir şey
olmadığını söyleyin. İstediğiniz kadarVgenopoulos'un işçileri bankada
kalmaya zorladığını ve içerde yeterli yangın önlemi olmadığını vs.
söyleyin.

Sorumluluktan kaçınamazsınız.

Kendine anarşist diyen ve içinde insan olan binaları ateşe verecek
kadar sorumsuzlaşabilen az sayıda insan olsa bile,bu sorumsuzluğun bir
altyapısı vardır.

Daha da kötüsü, eğer ikinci dünya savaşı sonrası Yunanistan'ındaki en
geniş çaplı ajan provokatör eylemliliğinin yolunu açtıysanız,bunun
uzun vadeli sonuçları bankada ölen o üç insanın ölümlerinin
trajedisini bile aşar.

Ve bunun cevabı "düşman pervasız" değil. Milano'daki Fontana meydanını
da biliyoruz, Barselona'daki Scala'yı da.

Bunun cevabı toplumsal alanlarda, ülkenin dört bir yanında kök
salmakta olan,ısrar ve sabırlı bir çalışmayla,yoldaşlık,karşılıklılık
ve dayanışmayla yoğrulmakta olan yoğun muhalefette. Cevap, hayat için
mücadele, ölüm için değil.

Panopticon publications/journal, The Foreigners' Publications, Stasei
Ekpiptontes Publications, Exarcheia Publications, Black Peper of the
Evian Gulf, Nixtegersia Magazine

Çeviri: D.S.
Orijinal Metin: Anarkismo - http://anarkismo.net/article/16572
Türkçesi: http://internationala.org/index.php/isyan/anarsist-hareket/692-anar-hayat-cn-muecadeledr-oeluem-cn-del.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder