6 Ocak 2009 Salı

Devriye gezen polisin vurulmasını devlet mi planladı?

Devriye gezen polisin vurulmasını devlet mi planladı?
5 OCAK 2009 PAZARTESİ
Atina indymedia'da devriye gezen bir polisin Atina’nın Eksarhia semtinde vurulmasının ardından yayımlanan bir yazının tercümesidir. Bu metin geniş anarşist ve antagonist eylemcilerin düşüncelerini yansıttığı için önemlidir: Yunanistan hükümeti sahneye en eski ve en kirli oyuncularını sürüyor gibi görünmekte, bir kez daha saldırmakta. Şanslıyız çünkü hareketimiz en önemli hazinelerden birine sahip: toplumsal hafıza. Amerika’da cointelpro, italya’da baskı, ve buralardaysa yanlız silahlı adam ateşi. Nereden değil nereye ateş edildiği önemli, her grup savunmaya geçti. Unutmayacağız, affetmeyeceğiz ve küçümsenemeyiz…
5 ocak 2009 tarihinde gece 3'te, Atina’nın Eksarhia semtinde Kültür bakanlığı önünde nöbet tutan polislere ateş açıldı. 20'den fazla kurşun kovanı ve bir el bombasının bulunduğu söyleniyor. Bir polis yaralandı, göğsünden vurulan polisin, kurşunun cep telefonuna çarparak yavaşlaması sayesinde kurtulduğu söyleniyor.
İlk akla gelen hareketimize katılan hiç bir grubun, en ileri şehir gerillası taktiklerini benimsese bile (fiilen polis işgalinde olan)Eksarhia bölgesinde böyle bir eylem gerçekleştiremeyeceği oldu. Bu yüzden, büyük medyanın, politikacıların ve takpçilerinin, polisin acilen harekete geçmesi yönünde bir atmosfer yaratması tesadüfi değildir. Tabii ki böyle bir olasılığı tesadüfi karşılayamayız özellikle de bir kaç gün once (polis aracına ateş açılması -ç.n) Zografou'da üniversite kampüsünde meydana gelen olay yüzünden. Devlet iki dudağı arasındaki medya aracılığıyla kamuoyunu polise karşı girişilecek bu tarz ‘eylem’lere karşı hazırlamıştı. Saldırı yerinin kendisi de (Eksarhia Kültür bakanlığının önü) reçeteyi önümüze sunmakta: bu kadar sıkı gözetlenen bir yerde olması saldırganların doğrudan devletle ilişkili olduğunu gösteriyor.
Hiç şüphe etmeden bu kişilerin kendilerinden birini vurduklarını söyleyebiliriz –şu konuda yeniden düşünmeye gerek yok: Hayat onlara hiç bir şey ifade etmiyor. Eylemleri gösteriyor ki amaçları Alexis Grigoropoulos’un soğukkanlılıkla vurulmasına karşı oluşan tepkilere gösterilen sempatiyi yok etmek. Ayrıca şüphesiz ki her türlü direnişi ezmek ve sokaklara korku yaymak istiyorlar. Şu andaki koşullarda hiç bir silahlı devrimci örgütün seçmeyeceği Eksarhia’nın seçimi, toplumun aklında bütün gerekli bağlantıları oluşturuyor. Bu, polislerin ve hakimlerin her türlü şiddet hareketini meşru kılıyor. Bu kriz ve işsizlik ortamında tam da ihtiyaç duydukları buydu. Şimdiden 75 tutuklama yapıldı, Eksarhia’da yaşayanlara ve oradan geçenlere karşı saldırılar başladı, ev baskınları haberleri de geliyor –nasıl da denk geldi. Garip günler gelmekte, devlet kontrolünü kaybetmişti ve şimdi büyük bir şiddetle – ki şiddet tekeli devlette- geri dönmekte. Orantısız bir güç kullanılıyor, taş ve moloflara karşı tonlarca kimyasal gaz, mermiler (plastik ve normal), askeri eğitim almış tam teçhizatlı birlikler tarafından vahşice saldırıldı.
Hükümetin sağa dönüşünün (şimdiye kadar sağda idi, tutucu özünü aşırı sağa çekti ve baskı taktiklerini yoğunlaştırdı ve sertleştirdi) durdurulmasının ve geri çevrilmesinin tek yolu devlet baskısına karşı aynı anda birçok gösteri düzenlenmesidir. Cevaplar sokakta çatışmalar, kitlesel barikatlarla verilebilir sadece. Politik olarak insanlara kendi kendilerinin efendileri olduğunun anlatılması ve onların politik partilerin baskılarına karşı örgütlenmesi gerekiyor. Devlete ve kepitalizme karşı örgütlenerek mücadele etmeye ikna edilmeliler. Eylemlerimizi abartmadan yine de geleceğe inancımızla öz örgütlü toplantılarda fikirlerimizi paylaşarak ve birbirimize eylemler önererek aşağıdan örgütlenerek insanları görünür kılmalı ve geleceği birlikte adım adım kurmalıyız, tıpkı aralık devriminde yaptığımız gibi.
Başka şansımız yok –aksi takdirde teker teker ezecekler bizleri.
Bir kere daha ispat ettiler vicdansız olduklarını.


kaynak : http://www.occupiedlondon.org/blog/2009/01/05/was-the-riot-cop-shooting-orchestrated-by-the-state/