6 Mayıs 2010 Perşembe

Yunanistan'daki işçilerle Enternasyonel Dayanışma Çağrısı

Yunanistan'daki krize dair açıklama

Yunanistan, hepimizi beklemekte olan sosyal parçalanmanın test edildiği
yer. Bu politikalar bütün kurumsal partiler, tüm hükümet ve küresel
kapitalizmin bütün kurumları tarafından kanunlarla düzenlenmekte. Bu
barbarca kapitalizmi durdurmanın yalnızca bir yolu var, kitlesel
doğrudan eylemleri, grev ve gösterileri bütün Avrupa'ya yaymak.

YUNANİSTAN'DAKİ İŞÇİLERLE DAYANIŞMA!

Yunanistan işçi sınıfı öfkeli, ve iyi bir nedenleri var, Yunanistan
Devleti'nin iflasının sorumluluğu işçilerin omuzlarına yüklenmekte. Biz,
farklı olarak uluslararası finans kurumlarının ve Avrupa Birliği'nin
sorumlu olduğunu söylüyoruz. Finansal kurumlar Dünya'yı batırdı, özellikle
Yunanistan'ı, ekonomik ve tarihsel boyutları olan sosyal krize itti,
ülkeleri borçlandırdı ve şimdi yine aynı kurumlar Devletler'in aldıkları
riskleriyle, borçlarını geri ödeyememesinden şikayet ediyorlar. Biz bu iki
yüzlülüğü ilan ediyoruz, Eğer Yunanistan -ve tüm diğer ülkeler- borçlarını
ödeyebilecekse bile, ödememeliler: bu krizden kaynaklanan zararları
ödeyecek olanlar, bu krizin yaratıcılarının sorumluluğudur, -finansal
kurumların-. Yunanistan'daki işçiler, ülkelerinin borçlarını ödemeyi
reddetme hakkına sahiptir. Onların krizi için ödemeyi reddediyoruz!

............

Alternatif Özgürlük (Fransa)
İşçilerin Dayanışma Hareketi (İrlanda)
Özgürlükçü Sosyalist Birliği (İsviçre)
Zabalaza Anarşist Komünist Cephesi (Güney Afrika)

Çeviri: Emre Özkapı

kaynak: http://athens. indymedia. org/front. php3?lang= el&article_ id=1164965

Atina - Anarşist Simos Seisidis hastane kafesinde yaşam savaşı veriyor

Yoldaş Simos Seisidis'in nakliye edildiği KAT hastanesinde terör iklimi hüküm sürüyor. Öğlen vakti doktorlar bir kaç ciddi yarası olan bacağını ters çevirebileceğinden korkarken ikinci bir ameliyat gerçekleştirdiler. Bunun sebebi klinik olarak öldükten ve yeniden hayata döndükten sonra Hippocratic Hastanesine nakil edilmesidir ve halen durumu riskli olmasıdır.


Durumu doktorların sözleriyle halen çok ciddi. Şu an yoğun bakımda değil, ancak çok sıcak ve hiçbir işe yaramayan eski bir havalandırması olan özel tasarlanmış bir oda/kafeste. Odada, hastanede kaldığı sürede, polis kalıcı olarak nöbet tutacak. Avukatın onu görmesine izin verilmiyor ve dün öğleden sonraya kadar, ailesiyle de görüştürülmedi.

Yardımcı doktor, annenin gürültülü protestosuna "Onunla ilgileniyorum, üzülmüyor musun"! dedi. Şükür ki, görevlerini yerine getiren başka bir doktorun ve baş hemşirenin yardımıyla onu görebildiler.

Polis varlığı muazzamdır ve dünkü gösteriler esnasında, balaklavalı ve silahlı EKAM özel polisleri hastaneyi devriye geziyordu! Şu an zaten güvenlik önlemleri fazlasıyla varken, ailelerin ve arkadaşlarının üstlerinin aranmasıyla kilitli kafese girmeleri bir terördür! Yoldaş hastanede uzun bir süre kalacak ve yeniden ameliyata girecek.

Dört yıldır ismi etrafında bir efsane dolaşıyor ve daha önce hiç yaşanmamış derecede büyük bir baskı patlaması durumuna kadar ve Savvas Xiros'a [ciddi bir biçimde yaralanan ve özel ilaç yönetiminden dolayı yarı baygınken CIA tarafından ziyaret edilen tutuklu 17 Kasım üyesi] yapılan "muameleden" hafızalarımızda kalanlarla, bizler bunları daha yakında izleyeceğiz.

SIMOS YANLIZ DEĞİLDİR!

Kaynak: http://actforfreedomnow.blogspot.com/
Türkçesi: http://internationala.org/index.php/cokusun-semptomlari/ordu-polis-devlet-teroru/651-atina-anarist-simos-seisidis-hastane-kafesinde-yaam-sava-veriyor.html

Yunanistan'da Ayaklanma: Bu Bir Sınıf Savaşı

5.5.2010
Atina'da kemer sıkma politikalarına karşı protestocularla polis
arasında süren çatışmalar esnasında Marfin Bankası'nda çıkan yangın
sırasında 3 banka çalışanı hayatını kaybetti.
5 Mayıs'ta Genel Grev'in zirvesini işaret eden Atina protesto
yürüyüşüne, medyanın genel greve katılmasından dolayı medya yorumu
eksik olmasına rağmen yaklaşık 200,000 kişi (yabancı haber
ajanslarının sadece PAME yürüyüşünün 20,000 dediği) katıldı. PAME
(Komünist Parti sendikası) eylemcileri Syntagma meydanını terk
ettikten sonra, ilk ana yürüyüş hattı Stadiou caddesinin sonunda ilk
patlak veren çatışmalarla Parlamentoya ulaşmadan önce başladı. Yürüyüş
daha sonra Başbakanlık muhafızlarının geri çekilmek zorunda kaldıkları
Meşhul Asker anıtınna kadar sürdü ve parlamento basılmaya çalışıldı
ancak çevik kuvvetin sağlam durmasıyla kitle geri itildi. Yakın
çatışmalar Parlamentonun etrafında protestocuların molotof kokteylleri
ve taşlarla bir çevik kuvvet zırhlı aracını ateşe vermeleriyle patlak
verdi ve polis Atina'nın atmosferini dayanılmaz bir acılık kaplayacak
şekilde fazla gözyaşartıcı gaz bombaları kullandı. Syntagma meydanına
daha fazla kortej girdikçe, çatışmalar şehir merkezine sıçradı ve 5
saatten fazla sürdü.

Çatışmalar esnasında Attika Vilayet Karargahı dahil bir kaç devlet
binası ateşe verildi. Bu haberi yazarken Finans Bakanlığının binasının
ateşe verildiğini ve önemli vergi belgelerinin çıkan yangınla yok
edildiğini öğrendik. İlginç olan petrol bombasınını yetişemeyeceği bir
binanın dördüncü katının yanıyor olmasıydı. Bina tamamen çökme
tehlikesinde.

Saat 14:00'te başlayan haber bültenlerine göre, olayların baskısı
altında, çoğu radyo ve TV istasyonları grevlerini kırmaya karar
verdiler ve Marfin Bank'ın Stadiou caddesindeki şubesinde 3 işçinin
(biri hamile bir kadın) öldüğü çıkan yangının protestocular tarafından
çıkarıldığını iddia ettiler. Fakat bu kanıtlanmamış bir iddiadır.
Benzer bir olay bir kaç on yıl önce bir kaç insanın ölmesine neden
olan Panepistimiou caddesindeki Kappa-Marousi binasında çıkan yangının
anarşistlerin üzerine atıldığında yaşanmıştı. Daha sonra yangının
polisin attığı gözyaşartıcı gaz bombaları nedeniyle başladığı
kanıtlanmıştı.

İtfaiyecilerin binayı boşaltırken görüntüleri
http://news.bbc.co.uk/1/hi/world/europe/8661385.stm

Yanan bankada çalışan bir işçinin bu akşam yaşanan trajik ölümlere
dair açıklamaları (İngilizce)
http://www.occupiedlondon.org/blog/2010/05/05/an-employee-of-marfin-bank-speaks-on-tonights-tragic-deaths-in-athens/

Üç işçinin trajik ölümlerinin ardından Yunanistan'ın başkentinde yeni
çatışmalar patlak verdi. Marfin'in patronu olay yerine geldiğinde
büyük bir kalabalık bir araya geldi. İşçileri binaya kilitleyerek grev
kırıcıları olmaya zorlayan banka kodamanını suçlayan kalabalıkla polis
arasında çatışmalar başladı.

Parlamento'da Yunanistan Komünist Partisi, hükümeti ajan-provokatör
faşist grupların gerçekleştirdiği ölümlerle bağlantılı olmakla
suçladı. Komünist Partinin iddiaları 50 faşistin sabahın erken
saatlerinde sendika bayraklarıyla PAME eylemine girmeye çalışmalarına
dayanıyor. Faşistler tespit edildi, takip edildi ve çevik kuvvet hattı
arkasında gizlendikleri görüldü. Aşırı sağcıların ölümlerin arkasında
oldukları iddiasıyla, Radikal Sol Koalisyonu Parlamentoda hükümetin
kaybedilen yaşamlardan üzüntü duyuyormuş gibi yaptığını açıkladı.

Bu sırada, daha geniş çatışmalar Selanik'te patlak verdi. 50,000 kişi
düzinelerce banka ve şirket mağazası Yunanistan'ın ikinci en büyük
kentinde tahrip edildi. Polisle çatışmalar saatlerce sürdü. Haber
ajanslarına göre anarşistler şehrin İşçi Merkezini işgal etti.

Patras'ta, yaklaşık 20,000 protestocu ile traktör sürücüleri ve çöp
kamyonu sürücülerinin araçlarıyla katılımıyla bir araya geldiler.
Şehrin merkezi caddelerine yanan barikatlar dikildi ve polisle
çatışmalar arttı.

Ioannina'da protestocular bankalara ve şirket mağazalarına
saldırdılar. Polis çok fazla kimyasal kullandı. Heraklion'da, 10,000
kişi kemer sıkmalara karşı yürüyüşe geçti. Corfu'da, kemer sıkma
politikalarına karşı yürüyüşte yer alan protestocular Vilayet
Merkezini işgal ettiler. Protestocular Naxos Yönetim Merkezini ve
Naoussa Şehir Merkezini işgal ettiler.

Atina ayaklanmalarının bir sonucu olarak, polis şehrin bütün merkezini
kordona aldı, giriş çıkışlarda arama noktalarını genişletti. Polisler
çalışırken izinliler geri çağırıldılar. Bunları yazarken çatışmalar ve
öfke şehrin merkezine doğru devam ediyordu. Haber ajansları polisin
Exarcheia'da anarşist bir squatı basmaya hazırlandığı iddia edildi.


Kaynak: Libcom.org

Türkçesi: http://internationala.org/index.php/isyan/anarsist-hareket/648-yunanistanda-ayaklanma-bu-bir-snf-sava.html

Atina: Bir Marfin Bankası çalışanının akşam gerçekleşen trajik ölümlere ilişkin açıklaması

5.5.2010
Atina: Bir Marfin Bankası çalışanının akşam gerçekleşen trajik
ölümlere ilişkin açıklaması - lütfen yayın


Atina'da bu geceki trajik ölümlerden sonra yoruma pek fazla yer yok -
hepimiz olaydan dolayı şoke olduk ve derin üzüntü duyduk. "Occupied
London" da dahil ölümlerden kasti olarak anarşistlerin sorumlu
olduğuna dair spekülasyon yapanlara ancak şu cevabı verebiliriz: sırf
başka insanları öldürmek için sokağa çıkıp, özgürlüğümüzü riske atıp
yunan polisiyle çatışmayız. Anarşistler katil değiller, ve Yunan
Başbakanı Papandreou, ulusal ve uluslararası medyanın giriştiği hiçbir
beyin yıkama diğer türlüsüne kimseyi ikna edemez.

Üzüntümüz devam ederken ve olaylar hala çok hızlı gelişirken, bugün
Atina'da ateşe verilen ve üç çalışanın trajik ölümünün gerçekleştiği
Marfin bankasının bir çalışanı tarafından yazılan bildirinin kaba bir
çevirisini yayınlamak istiyoruz.

"Bugün hiç de adil olmayan bir şekilde ölen iş arkadaşlarımın
arkasından konuşmak ve bazı nesnel doğruları söylemek zorunda
hissediyorum kendimi. Bu mesajı tüm medya organlarına gönderiyorum.
Kim hala azıcık vicdan sahibiyse bunu yayınlamak durumunda. Diğerleri
hükümetin oyununu oynamaya devam edebilir.

İtfaiye söz konusu binaya hiç bir zaman işletme lisansı vermedi.
İşletme izni, pratikte Yunanistan'daki tüm işyerleri ve şirketlerde
olduğu gibi, hasıraltı edildi.

Marfin bankasındaki hiç bir bölüm yangınla mücadele konusunda
eğitilmiş çalışanlara sahip değildi, yangın söndürücülerin
kullanılması konusunda bile. Yönetim bu tarz bir eğitim için yüksek
maliyet bahanesine sığınıyor ve çalışanlarını korumak için en temel
önlemeleri dahi almayacak.

Bir kez bile hiç bir binada tahliye tatbikatı ya da bu tür durumlarda
ne yapılası gerektiğine dair itfaiye eğitimi yapılmadı. Marfin
bankasında yapılan tek tatbikat terörist eylem senaryolarına karşı
olandı ve onlar da özellikle öyle bir durumda bankanın "büyük
başlarını" kaçırma planları üzerineydi.

Mevzubahis bina, yapısı yangının büyümesine elverişli olmasına ve
zeminden son kata kadar eşya ile, kağıt, plastik, kablo, mobilya gibi
yanıcı eşyalar doldurulması göz önünde bulundurulursa, yangınla
mücadeleye uygun değildi. Bina yapısı itibariyle banka olarak
kullanılmaya uygun değildi.

Hiçbir güvenlik görevlisi ilk yardım ve yangın söndürme konusunda
bilgili değil, binanın güvenliğinden sorumlu oldukları halde. Banka
çalışanları Bay Vgenopoulos'un arzusuna göre itfaiyeci ya da güvenlik
görevlisi işlevini üstlendiler.

Banka yönetimi çalışanlara, sabah erken saatlerde ısrarla istemelerine
rağmen, bugün bankayı terk etmelerini yasakladı- çalışanları kapıları
kilitlemeye zorladırlar ve tekrar tekrar telefonla gün boyunca kontrol
ettiler. İnternet bağlantısını kesip çalışanların dışarıyla
iletişimden men ettiler.

Bu günlerin mobilizasyonuna yönelik banka çalışanlarını birçok gün
tamamen terörize etme girişimleri var, sözlü bir "teklif"le: ya
çalışın ya da kovulun.

Banka soygununa karşın bahsedilen bölümde bulunan iki sivil polis
bütün gün ortalıkta görülmedi, banka yönetimi çalışanlara orada
olacaklarına dair söz verdiği halde.

Son olarak, beyefendiler, kendi eleştirinizi yapın, şoke olmuş gibi
görünmekten vazgeçin. Bugün olanlardan siz sorumlusunuz ve her hukuk
devletinde (zaman zaman kendi TV gösterilerinizde kullanmaktan
hoşlandığınız gibi olanlarda), yukarıdaki davranışlarınızdan dolayı
tutuklanırdınız. İş arkadaşlarım bugün kasten öldürüldü: Marfin
bankası ve kişisel olarak açıkça bugün (5 mayıs genel grevi) işe
gelmeyenlerin yarın ortalıkta görünmemesi gerektiğini(çünkü
kovulacaklarını) belirten Bay Vgenopoulos'un kastıyla.

Kaynak: http://www.occupiedlondon.org/blog/2010/05/05/an-employee-of-marfin-bank-speaks-on-tonights-tragic-deaths-in-athens/