16 Aralık 2008 Salı

21.Yüzyılın ilk Liberter Ayaklanması

iç-mihrak'ın ve ondan önce Caner'in başladığı yerden devam etmek gerek; Caner 'bizim yüz yılımız başlıyor' derken çok haklıydı. Ki s.e.t'in de ayaklanmaya ilk tepkisi '21. yüzyılın ilk liberter ayaklanması' olarak konmuştu. 
  
Gün Zileli Birgün'deki 'no future' yazısında 68 Fransa ve Situasyonist hareket ile bağlarda kuran çözümlemeler yapmış, bu önemli tabii. Ama Atina ile başlayan ayaklanma kuşkusuz Anarşist hareketin başlatıcılığı, sürdürücü ısrarı ve cüretkarlığı ile 68 Fransa ve Situasyonist pratikten ayrılır. Situasyonistler bir ayaklanmanın hayaletini çağıran bir teori icat edip, bunun gerçekleşmesi için her türlü ajit-prop aracını kullanmışlardı. Bu birikim, farklı birimlerle birleşip Mayıs'ta patlarken, Atina ayaklanmasında teorisyen bir grup yoktur. Ayaklanma teorisi eylem alanı içinde gelişmekteydi. Yine Caner'in pusulalarından ve farklı dost kaynaklardan gelen haberler ayaklanmanın karşı-kentçi, öz yönetimci doğrudan demokrasi deneylerine açılmaya başladığını gösteriyor, ki bu da eylem anında gelişen devrimci teoriye güzel bir örnektir. Anarşizmin aslında örgütlenmek olduğunu gösteren pratikler. Kuramın eylem içinde büyümesi doğal bir şey, kimse 150 yıl önce yazılan bir kuram ile gündelik hayatta devrime soyunamaz ve oradan ayaklanmaları kışkırtamaz. Bu günün teorisi geçmişin devrimci derslerinden kuvvet alsa da bu günün pratiği içinden doğacaktır.
 
  
Bu noktada ayaklanmadaki Anarşist damar 68'den çok 1936 İspanya devrimi ile karşılaştırabilir belki de. Çünkü ortada her hangi bir sosyalist grubun değil, anarşistlerin öncülük ettiği bir isyan vardır. İsyanı devrime götürme kabiliyeti Atina ayaklanmasının geleceğe bıraktığı temel tartışma olacaktır. Ayaklanmayı anarşistler başlatması 21 yüz yıl devrimci hareketinin özne sorununa bir cevaptır ve çok hayatidir. Seattle ile başlayan süreç zapatizmo sivil toplumculuğu, salt protestocu tavırlara, her türden reformizme, bizde dsip örneğinde görülen mahçup bir Troçkizme evrildi kaldı. Radikal hareketi başlatan,  bedel ödeyen, protestoculuğu isyana çeviren Anarşist hareketin büyüttüğü ayaklanmayı sahiplenmesi çok önemli bu açıdan. İsyanı başlatan, büyüten, örgütleyen anarşizmdir ve bu 21 yüz yıl özgürlükçü hareketi için bir mihenk taşıdır. 
 
KP hareketin isyancı yönünü törpüleyecektir, ki Mayıs 68'de bu olmuştu. Bu yüzden önceden belirli genel grev ile liberter ayaklanma iç içe geçmemiştir. Oysa öğrenciler ve öğretmenler direkt bir parçası olarak ayaklanmaya dahil olabildiler. Burjuva medyanın metafizik ayaklanma tahlilleri sürekli 'ekonomik-sosyal sebepler ve sorunlu gençlik' ile başlarken; işçi sınıfının eyleme geçme çekimserliği ayaklanmayı salt sosyo-ekonomik açıklamalara götüren burjuva medyayı yalanlar (burada medya ile Kp'nin benzer ekonomizm hayallerini kurguladıkları ilginç bir detay) 
  
Ayaklanma şiddet konusunda herkesten  etik bir tutarlılık beklemektedir. Ayaklanmaya sempati duyan herkes şiddet eylemlerini benimsemeyebilir, ama eylem anında bunu eleştirme lüksü kimse de olamaz. Burada Atina Sürrealist Grubun tavrı takdire sayandır, şiddet eylemini benimsemeseler de şiddet eylemlerini meşru sayan ve ayaklanmanın içinde bir parçası olmaktan kaçınmayan bir bakış. Şiddeti benimsemeyen arkadaşlardan aynı etik tavrı her yerde beklemeliyiz. Burada şiddet karşıtı reformist söylemden çok ilk günlerin öfkesi ile ateşe verilen sıradan dükkan sahiplerinin sağcı milisler tarafından örgütlenme riski tartışılmalıdır. Bazı yaşanan örnekler bunu doğrulamıştır. Devlet terörüne karşı patlayacak bir isyanı bastırma görevi -ki devlet kan dökememektedir şu an- paramiliter gruplara havale edilecektir. 
Kuramın eylem içinde büyümesi doğal bir şey, kimse 150 yıl önce yazılan bir kuram ile gündelik hayatta devrime soyunamaz ve oradan ayaklanmaları kışkırtamaz. Bu günün teorisi geçmişin devrimci derslerinden kuvvet alsa da bu günün pratiği içinden doğacaktır.
                                Bay Perşembe
(Anarsistiletisimden alinti.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder